Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 senesinin ilk genişletilmiş il başkanları toplantısında dava arkadaşlarıyla birlikte olmaktan gurur duyduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İl Başkanları Toplantısı’nın sonuncusunu 30 Kasım tarihinde yaptıklarını 31 Mart seçimleriyle ilgili ön hazırlıklarını değerlendirdiklerini kampanya döneminde il ziyaretleri vesilesiyle görüştüklerini yakın istişare halinde olduklarını hatırlattı. Ziyaret ettiği 52 ilin halkın nabzını tutmanın yanı sıra seçim çalışmalarını da sahada görme fırsatı bulduklarını ifade eden Erdoğan, “Yine bu ara dönemde Seçim İşleri Başkanlıkları ve Seçim Koordinasyon merkezi temsilcilerimizle münhasıran bir araya geldik. 31 seçim çalışmalarımızı çok yoğun bir şekilde devam ettirirken teşkilatlarımızla irtibatımızı daima en üst seviyede tuttuk. 31 Mart mahalli idareler seçimleri rekabet seviyesi yüksek bir atmosferde demokrasi şöleni havasında gerçekleşti. Bölücü örgüt uzantılarının seçmeni baskı altına alma girişimleri dışında ülkemiz genelinde sandığa gölge düşürecek hiçbir olay yaşanmadı. Seçim öncesinde hatırlayacağınız üzere çok farklı kampanyalar vardı. Bu son seçim olacak, kehanetinden, ekonomiyle ilgili piyasaya sürülen teşkilata kadar pek çok algı operasyonuna maruz kaldık. Bunların hepsini boşa çıkardık. Ülkemiz aleyhine yürütülen onca propagandaya rağmen 85 milyon olarak sandığın gücünü ortaya koyduk. Türkiye’nin demokrasi standardının nereden nereye geldiğini tüm dünyaya bir kez daha gösterdik” diye konuştu.
“Vesayet odaklarının asla uyumadığını, asla pes etmediğini, uygun ortam ve fırsat kolladığını hepimiz çok iyi biliyoruz”
Demokrasi asla ve asla sıfır toplamlı bir oyun olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasinin kazandığı bir yerde kaybeden olmaz. Sandığın itibarının arttığı bir denklemde galip 85 milyonun tamamıdır. Sivil siyaseti güçlendiren her sonuç Türk demokrasisinin istikbali adına eşsiz bir başarıdır. Bakınız biz 75 yıllık çok partili demokrasi hayatına iki darbe, iki muhtıra, iki darbe girişimi sığdırmış bir milletiz. Neredeyse 10 yılda bir demokrasimiz vesayet odaklarının saldırısına uğradı. En son 15 Temmuz’da 253 insanımızın canı pahasına tarihimizin en alçak darbe teşebbüsünü püskürttük. Bunların haricinde milli iradeyi gasp etmeye yönelik gizli açık daha nice girişimle karşılaştık. Vesayet odaklarının asla uyumadığını, asla pes etmediğini, uygun ortam ve fırsat kolladığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Son yıllarda FETÖ’cülerin ve marjinal yapıların da propagandasıyla bazı toplum kesimlerinde çok partili demokrasiye ve sandığa karşı istifhamların zemin bulmaya başladığını görüyorum. Gerek 14 Mayıs seçimleri gerekse 31 Mart mahalli idareler seçimleri demokrasi düşmanları tarafından körüklenen bu algıyı yerle bir etmiştir. 14 Mayıs seçimlerinde cumhurbaşkanı seçimi yüzde 0,5 farkla ikinci tura kalırken 31 Mart seçimlerinde milli irade farklı şekilde tecelli etmiştir. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak her iki seçim sonucunu da büyük bir olgunlukla karşıladık. Milletin iradesini öpüp başımızın üstüne koyduk. Sandık sonuçlarından dolayı milleti suçlama, kabahati millete atma gibi yollara tevessül etmedik. Nitekim 14 Mayıs’ta ortaya çıkan belirsizlik 28 Mayıs seçimleriyle giderildi. Millet yasamada olduğu gibi ülke idaresinde de mührü bize takdim etti, Cumhur İttifakı’nı açık ara lider yaptı. 31 Mart yerel yönetimler seçimlerinde yine milletimizin takdiriyle Türkiye haritası daha fazla renge boyandı. 2019 seçimlerine göre daha çok sayıda siyasi parti il ilçe ve belde düzeyinde belediye başkanlığı kazandı. Bu tablo karşısında başkaları gibi 14 Mayıs gecesi sahnelenen ‘öndeyiz’ müsamerelerine başvurmadık. Parti olarak her ne kadar hedeflerimizin uzağında kalsak da 31 Mart seçim sonuçlarını müspet karşıladık. Bizim için önemli olan Türkiye’nin ve Türk demokrasinin kazanmasıdır. Biz siyaseti önce milletin önce memleketim şiarıyla yapıyoruz. Sandığın itibarına itibar katan her neticeyi partimizin oyları ne olursa olsun Türkiye’nin 75 yıllık çok partili demokrasi mücadelesinde aşılmış yeni bir eşit olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.“AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın olgun duruşu 31 Mart sonrasında siyasetin genel havasını da değiştirmiştir”
AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın olgun duruşu 31 Mart sonrasında siyasetin genel havasını da değiştirdiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ Siyasi atmosferde oluşan yumuşama ikliminde siyasetçilerin mesajları kadar toplumda siyaset kurumuna yönelik güvenin artmasının da önemli payı vardır. Bu iklimin geçici bir bahar esintisi değil, Türk siyasetinin hakim karakteri haline gelmesini ümit ediyoruz. Samimiyetimizi ve yapıcı tavrımızı bugüne kadar muhafaza ettik. Türkiye’yi partiler arasındaki gerilim hattına mahkum etmek isteyenlerin başta 1 Mayıs olmak üzere çeşitli oyunlarına gelmedik. Muhalefetteki muhataplarımızın da dirayetli davrandığını görüyor bundan da ülkemiz siyaseti adına memnuniyet duyuyoruz. Siyasetçilerin sorumluluk bilinciyle hareket ederek bundan sonra sandığın itibarına gölge düşürecek sivil siyaset güveni sarsacak beyanlardan uzak duracaklarına inanıyorum. Bu seçimlerde sandığa giderek oyunu kullanan vatandaşlarımın her birine demokrasiye ve milli iradenin üstünlüğüne olan bağlılıkları sebebiyle bir kez daha teşekkür ediyorum. Siz kurmay kadromuzun nezdinde teşkilatımızın her bir mensubuna, her bir dava arkadaşıma otuz bir Mart seçimleri, dönemi boyunca gösterdiğiniz gayret dolayısıyla şükranlarımı sunuyorum. Rabbim hepinizden razı olsun” ifadelerini kullandı.
“Son Merkez Yürütme Kurulu toplantımızda geleneksel istişare kampımızı çok yakın bir tarihte toplama kararı aldık”
Sonuçlara dair kapsamlı iş muhasebeyi partinin yetkili organlarını da yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerinin altını çizen Erdoğan, “Bugüne kadar merkez yürütme kurulumuzla, merkez karar ve yönetim kurulumuzla, AK Parti Meclis grubumuzda, fikirlerine kıymet ver dostlarımızla, kanaat önderlerimizle, partimizde daha önce görev almış yol ve dava arkadaşlarımızla siyaset bilinci akademisyen ve sivil toplum temsilcileriyle farklı vesilelerle bir araya geldik görüştük, konuştuk, düşüncelerini aldık. Bugün de il başkanlarımız ve teşkilat kademelerimizin diğer mensuplarıyla bir aradayız. İnşallah istişare halkamızı genişletmeye devam edeceğiz. Son Merkez Yürütme Kurulu toplantımızda geleneksel istişare kampımızı çok yakın bir tarihte toplama kararı aldık. Önce milletvekillerimizle, ardından da inşallah belediye başkanlarımızla bir araya geleceğiz. Komplekse kapılmadan, eleştirilere kulaklarımızı asla tıkamadan bu süreci büyük bir özgüven ve şeffaflıkla yönetiyoruz. Bir defa şu gerçeğin gayet farkındayız. Hata değil yanlışta ısrar etmek kaybettirir. Siyasetin inişli çıkışlı serencamında esas mesele hep istikamet üzerinde kalabilmektir. Nereden geldiğinizi unutmazsanız hedeflerinizden de kopmazsınız. Bakınız biz siyasi hayatımız boyunca elde ettiğimiz her başarıyı zaferle bitirdiğimiz her mücadeleyi önce Allah’ın yardımına, sonra da milletimizin desteğine, duasına ve yanımızda olmasına borçluyuz” açıklamalarında bulundu.“Ne teşkilatlarımızın, ne belediyelerimizin ne de gönlümüzün kapılarını milletimize hiçbir zaman kapatmadık”
AK Parti milletin kurduğu, tabelasını, milletin astığı, siyaseti daima millet için ve milletle birlikte yapmış bir parti olduğunu belirten Erdoğan, “Siyasette rotamızı bugüne kadar hep milletimiz çizdi, biz de milletin belirlediği yoldan hiçbir zaman sapmadık. İstişarelerimizi milletimize, derdimizi milletimize anlattık. Sorunlarımıza milletimizle birlikte çözüm aradık. Başarılarımızın sevincini yine milletimizle paylaştık. İhtiyaç duyduğumuzda her zaman milletimizi yanımızda bulduk. Millet bize bakınca kendini gördü, kendi meselelerini gördü. Ama aynı zamanda sıkıntılarına çözüm üretecek güçlü bir irade gördü. Toplumumuzun farklı kesimleriyle gönül köprülerimizi sağlam tuttuğumuz için Bugünlere kadar alnımızın akıyla gelebildik. Ne teşkilatlarımızın, ne belediyelerimizin ne de gönlümüzün kapılarını milletimize hiçbir zaman kapatmadık” dedi.